Sıkça sorulan sorular

Saç ekimi, sağlıklı saç köklerinin, donör bölgesi olarak bilinen güçlü büyüme gösteren bir alandan, seyrelme veya kellik görülen bölgelere aktarıldığı tıbbi bir işlemdir. Nakledilen bu kökler, ömür boyu doğal olarak büyümeye devam eder.

İşlem, genellikle kafanın arkası veya yanlarından olan donör bölgeden saç foliküllerinin tek tek çıkarılması ve alıcı bölgeye implante edilmesini içerir. Her folikül, kusursuz bir sonuç için çevredeki saçların doğal açısı, yönü ve yoğunluğuna uyacak şekilde yerleştirilir.

Ana implantasyon yöntemleri DHI (Direkt Saç Ekimi) ve Safir implantasyonudur. Her iki yöntemde de çıkarma aşaması FUE (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu) kullanılarak gerçekleştirilir. Fark, foliküllerin nasıl implante edildiğindedir.

FUE sadece donör bölgeden foliküllerin tek tek çıkarıldığı ekstraksiyon yöntemini ifade eder. DHI ve Safir ise implantasyon aşamasını tanımlar. DHI, kanalları önceden açmadan doğrudan yerleştirme için Choi implanter kalemini kullanırken, Safir implantasyondan önce kanalları açmak için safir uçlu hassas aletler kullanır ve bu sayede geniş kel bölgelerde daha yüksek yoğunluk sağlar.

Seçim, saç dökülme şeklinize, donör kapasitenize ve istediğiniz sonuçlara bağlıdır. DHI genellikle mevcut saçların olduğu bölgelerde yoğunluğu artırmak için tercih edilirken, Safir tekniği tamamen kel bölgelerde yüksek yoğunluklu kapsama alanı oluşturmak için idealdir. Detaylı bir konsültasyon en uygun yaklaşımı belirler.

Evet. Rehaira’da, ekim aşaması DHI veya Safir ile yapılsın, tüm foliküller FUE yöntemi ile çıkarılmaktadır.

Alanın büyüklüğünü, mevcut saç yoğunluğunu ve istenen son görünümü değerlendiriyoruz. DHI, mevcut saçların bulunduğu alanlarda doğal foliküllere zarar vermemek için hassas çalışmalarda kullanılır. Sapphire ise daha yüksek yoğunluk ve daha geniş kaplama gerektiğinde kullanılır.

Evet. Kadınlar, özellikle seyrelmiş bölgelerde yoğunluğu artırmak veya saç çizgisini yeniden şekillendirmek için saç ekiminden faydalanabilirler. DHI gibi teknikler, tıraş olmayı önlemek ve çevredeki saçları korumak için kadın hastalarda sıklıkla tercih edilmektedir.

Evet, özellikle DHI yöntemiyle birçok vakada kısmi veya tam tıraşsız işlem gerçekleştirilebilmektedir. Ancak uygunluk, tedavi edilecek alanın büyüklüğüne ve saç özelliklerine bağlıdır.

Donör alan genellikle saç köklerinin genetik olarak saç dökülmesine dirençli olduğu kafanın arka ve yan kısımlarında bulunur. Bu alandaki saçın yoğunluğunu, gücünü ve dağılımını değerlendirerek hem etkili çıkarım hem de iyileşme sonrası doğal görünüm sağlarız.